“Yaşam Ağacı” olarak da adlandırılan Hindistan cevizi meyvesi fonksiyonel beslenmenin vazgeçilmezleri arasında yer alır.
Filipinler ve benzeri ada ülkelerinde beslenmenin önemli bir parçası olan ve ağacı “Yaşam Ağacı” olarak da adlandırılan hindistancevizi meyvesi, fonksiyonel beslenmenin vazgeçilmezleri arasında yer alır. Yine yerel halkın, birçok hastalığın tedavisinde kullandığı hindistancevizi yağı, sahip olduğu MCT adı verilen yağ asitleri ve anne sütünde de bulunan laurik asit nedeniyle şifa kaynağıdır.
Neden mi?
İçeriğindeki laurik asit nedeniyle antimikrobiyaldir. Bağırsak patojenlerini temizler ve böylelikle kolon sağlığını destekler.
Hindistan cevizi yağına beslenmelerinde sık sık yer veren toplumlarda obezite ve buna bağlı hastalıkların gelişiminin daha az olduğu görülmüştür. Bu nedenle hindistancevizi yağının metabolizma üzerinde olumlu etkileri olduğu düşünülmektedir.
Tiroid fonksiyon bozukluklarının rafine yağlarla ilişkili olabileceğine dair yapılan çalışmalar bulunmaktadır. Bu nedenle rafine yağların yerini soğuk pres hindistancevizi yağı ile değiştirmek tiroid fonksiyonlarında iyileşme görülebilmektedir.
En büyük organımız ve dış dünyayla aramızdaki en büyük bariyerimiz olan cildimizin nemlendirilmesini, cilt üzerindeki patojenlerin yok edilmesini ve buna bağlı olarak akne ve dermatit tedavisini destekler.
İçerdiği MCT yağ asitlerinin keton cisimciklere dönüşmesi sonucunda beyin sağlığı üzerinde olumlu etkileri bulunur; Alzheimer, Parkinson, Huntington ve MS gibi birçok sinir sistemi hastalığına karşı koruyucudur.
Kanser hücrelerinin büyüme ve gelişimini baskılamaktadır.
LDL:HDL oranını düşürerek damar tıkanıklığı riskini azaltır, kalp hastalıklarına karşı koruyucudur.
Antifungal etkisi nedeniyle Candida Mantarı başta olmak üzere birçok fungal inflamasyonu tedavi eder.