Omega 3 yağ asidinin Omega 6 yağ asidine oranının 1 : 2 – 3 oranını geçmiş olması insan sağlığını tehdit eder.
Omega 3 ve 6 yağ asitleri vücut tarafından üretilmeyen ve dışarıdan almak zorunda olduğumuz iki önemli yağ asididir. Bu iki yağ asidini vücuda alırken belirli bir oranda tüketmek önemlidir. Bu oranı sağlık otoriterileri 1 : 2 – 3 olarak belirtmektedir. Bir birim omega 3 tüketirken en fazla 2 – 3 birim omega 6 tüketilmelidir. Ancak bu durum günümüzde ve özellikle Batı tipi beslenmede 1 : 20 – 25 oranlarına ulaşmış durumdadır. Özetle çok fazla omega 6 tüketirken az miktarda omega 3 yağ asitlerine beslenmemizde yer veriyoruz. Peki bu durum nelere neden olur?
Omega 6’lar proinflamatuar – inflamasyonu başlatıcı etkiye sahipken Omega 3’ler antiinflamatuar yani Omega 6’nın olumsuz etkilerini baskılayıcı özelliğe sahiptir. Çok fazla Omega 6 tüketilirken yeterli Omega3 tüketmemesi durumunda inflamasyon başlar bu da kalp hastalıkları, metabolik sendrom, diyabet, artirit, Alzheimer’s, mental bozukluklar ve kanser gibi birçok hastalığın oluşum mekanizmasında yer alır.
Omega 6’nın temel kaynakları bitkisel yağlardır ki bunların başında ayçiçek ve mısır özü yağı gelir. Eskiden ayçiçek yağı sıklıkla kullanılırdı. Günümüzde bu algı biraz değişse de endüstride halen fazlasıyla kullanılmaktadır ve işlem görmüş her besin ile biz vücuda omega 6 yoğun olarak alınır. Bu nedenle beslenmeden özellikle işlenmiş gıdalar, ayçiçek, mısır, soya ve pamuk yağları çıkarılmalı, omega 3 tüketimini arttırmaya yönelik deniz ürünleri tüketimi desteklenmelidir.